7. Çanakkale Bienali

ÇEVRİMİÇİ TUR

Çevrimiçi ziyaretler sona erdi. Özel çevrimiçi tur talepleriniz için lütfen iletişime geçin: info@canakkalebienali.com

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

TAKIMYILDIZ

Takımyıldızlar, antik zamanlardan bugüne, gökyüzündeki yıldızların konumlarının tanımlanmasına yardımcı olagelmiş, hayali sınırlarla birbirlerinden ayrılmışlar. Her bir takımyıldızın benzetildiği karakterler etrafında mitolojiler türetilmiş. Dünyadan uzaya bakan insanın, çeşitli yakınlık ve uzaklıklardaki noktaları birleştirmesi sonucu oluşan takımyıldızlar, insanın yaşamı ve evreni anlamlandırma çabasının bir işareti olmuş. Öte yandan kültür sosyolojisi alanında başvurulan kavramlardan biri olan takımyıldız, “gerilimlere doymuş bir kümelenme etkisiyle düşüncenin deviniminde bir duraklama noktası” olarak tanımlanır (W. Benjamin’den aktaran A.K.Thompson). Bu keyfi bir nokta değildir ve imge, “geçmişin şimdiyle bir takımyıldızı içinde bir araya geldiği şeydir” (Susan Buck-Morss). Takımyıldız, farklı öğelerin, olguların, konumların birbirleriyle ilişkilendiği ve kesiştiği anlarda oluşan görüngüler ve bu anların potansiyelleri üzerine düşünmeye başlandığında kendini sezdiriyor ve varlık kazanıyor; olgulara değil yapılara işaret ediyor. Bu yönüyle sanat üretimlerinin hem birbirleriyle hem de sanat tarihiyle oluşturdukları kümelenmeleri de çağrıştırıyor.

Diğer taraftan Takımyıldız, gündelik dilde birbiriyle ilişkili ya da benzer insanlar ya da şeylerin oluşturduğu grup anlamını da yüklenmiş bir kavram. Bu anlamıyla CABININ’in 7. Çanakkale Bienali için oluşturduğu kurguya işaret ediyor. Günümüz sanatı odaklı ilişkiler, iş birlikleri ve bunlara eklemlenen mimarlık, arkeoloji, tarih ve ekoloji disiplinlerle etkileşimlerden oluşan CABININ’in yapısal stratejisini de tarif ediyor.

Neye Benziyor? / CABININ
CABININ tarafından “Takımyıldız” için kurgulanan “Neye Benziyor?” başlıklı sergi, görsel kültürün egemenliği altında insanlar-arası doğrudan diyalog yoluyla bilgi aktarma etkinliğinin giderek “zayıfladığı” günümüzde, iletişimin yöntem ve biçimlerini ele alan üretimlere odaklanıyor. Farklı kuşaklardan ve disiplinlerden sanatçıların imge, hareketli görüntü, simge, beden ve yazı üzerine üretimlerini bir araya getiren sergi iletişim ile sanatın kesişim alanlarına yoğunlaşıyor. “Neye Benziyor?”, kültürün gerçekliği inşa etmesinin aracı olan simgelerden oluşan ortak mirasımıza odaklanan, en geniş çağrışım gücüyle sanatın simgesel dilinin ifade etme potansiyelleri üzerine düşünmeye ve üretmeye dair bir bağlam açıyor. Gündelik deneyimin dışından ve ötesinden seslenerek gerçekliğin değişme, dönüşme, başkalaşma ihtimalini çağrıştırmayı, çelişkileri ve çoğul olasılıkları sezdirmeyi, simgeler yoluyla iletişim kurmanın, yeni anlamlar üretmenin potansiyelleri üzerine konuşmayı hedefliyor.

“Hasarlı veya Tahrip edilmiş: Kültür” / Azra Tüzünoğlu
Azra Tüzünoğlu’nun “Hasarlı veya Tahrip edilmiş: Kültür”, başlıklı dört bölümden oluşan sergisi, sadece kadın sanatçıların eserlerine yer veriyor. İnsan bedeninin geçiciliği ile kültürel varlıkların kalıcılığı -ve aslında tam tersine odaklanan ilk bölüm, ‘Tehdit altındaki kültür’e vurgu yapıyor. Sömürgeciliğin görünmez kıldığı eser hırsızlığı, patriyarkanın görünmez kıldığı kadın emeği ve sanat tarihini yazanların görünmez kıldığı periferideki sanat gibi tehditler görünür hale geliyor. Serginin “Bildiğimiz Dünya” başlıklı ikinci bölümü ise bildiğimiz dünyanın sonuna işaret ediyor. Yaşadığımız zamana ve kalıntılarına -neredeyse müdahale edemeden baktığımız ‘gözlemci’ rolü, sanatçıların karanlık ve ironik eserlerinde görünür hale geliyor. Serginin “Reklamların Dili” isimli üçüncü bölümü de reklam dilini çalan/dönüştüren sanatçıların çalışmalarına odaklanıyor.

Serginin dördüncü ve son bölümü, Çanakkale’nin kamusal alanında gerçekleşecek bir dizi hareketi içeriyor. Kentin gündelik yaşamına “ses” üzerinden bakmayı, bu yolla somut olmayan kültürel miras olarak görülebilecek kentsel sesleri katılımcıların katkısıyla kayıt altına alarak arşivlemeyi hedefleyen Soundscape of Istanbul projesinin bir devamı niteliğindeki Soundsslike projesi Çanakkale’de gerçekleşiyor. Çanakkale içinde bir dizi alternatif “tur” üretmeyi hedefleyen bu bölümün ikinci ayağı ise, mimar ve araştırmacı İsmail Erten’in yürüttüğü ve şehrin florasına ve özellikle asırlık ağaçlarına odaklanan “Kent Ekolojisi” turu, kentin ekolojik dokusuna dair web tabanlı ses turu olarak tasarlandı.

Hiç İstemeden ama Seve Seve / Agah Uğur Koleksiyonu
CABININ’in öneri/daveti ve Azra Tüzünoğlu’nun küratörlüğüyle düzenlenen “Hiç istemeden ama seve seve” başlıklı sergi, Agah Uğur’un “yolculuğun kendisi varmaktan mühimdir*” mottosuyla tanımladığı koleksiyonculuk birikiminden seçilmiş eserlerden oluşuyor. Agah Uğur’un “oyun” teması etrafında yan yana getirilen eserleri, dünyanın kusurluluğu ve hayatın karışıklığı içinde, kendi ritim ve armonisiyle, geçici ve sınırlı bir mükemmellik sunan oyun alanına dahil oluyor. Eylemlerimizin içeriği derinlemesine bir çözümlemeye tabi tutulacak olursa, insanların bütün yapıp-etmelerinin yalnızca bir oyundan ibaret olduğu sonucuna varılabilir (Homo Ludens, Huizinga). Bu anlamda ‘oyun’ yaşamın saçma, dünyanın haksız olduğunu bilmesine rağmen kendi yaşamının ağırlığını taşımayı arzulamaktır. Ve oyun, her şeyden önce gönüllü bir eylem'dir. Uğur’un koleksiyonu Türkiye çağdaş sanatına ve 2000 sonrası uluslararası video sanatına odaklanıyor.

*“[Koleksiyonculuk] nesnelerle, onların işlevsel değerini, kullanılabilirliğini öne çıkarmadan, onların kaderlerinin görünümlerinin peşinde olmaktır. Bir koleksiyoncunun yaptığı en anlamlı büyü, tekil nesneyi büyülü bir çekim alanı içerisinde hapsetmektir. Nesne, bu alanda, son heyecanın, onu edinmenin heyecanı üzerinden geçerken donup kalır.”

7. Çanakkale Bienali, küresel Kovid-19 pandemisi kapsamında gelişmelere bağlı olarak gerek görüldüğü takdirde; dijital ve çevrimiçi mecralarda içeriğini paylaşıma sunacak ve altı aylık bir zaman zarfında farklı takvim ve mekanlarda sanat üretimlerini izleyiciler ve sanatseverlerle buluşturmanın koşulları oluşturulacak.

BİENAL EKİBİ
  • Küratör: CABININ, Azra Tüzünoğlu
  • Direktör: Seyhan Boztepe
  • Yönetici Küratör: Deniz Erbaş
  • Prodüksiyon Direktörü: Kubilay Özmen
  • Sergileme Yönetimi: Erdal Sezer
  • Koordinatör: Burak Topçakıl
  • Tasarım: Nesrin Mete, Turgut Erentürk
  • Editörler: Deniz Erbaş, Azra Tüzünoğlu
  • Çeviri: Alev Uysal
  • PR: Ebru Kalu
  • Web: Onur Özer
  • Sosyal Medya: Duygu Burunsuz
  • Fotoğraf / Belgeleme: Saygın Mavinil, Melis Göbekçioğlu, Cem Katı
  • Koordinasyon Ekibi: Fatih İlhan, Helin Sude Boztepe, İsmail Erten, Mehmet Erim, Mert Can Fırat, Murat Çetin, Ogün Yücel, Ovez Bagşıyev, Tolga Özbek, Uğur Mete, Ülkü Sönmez, Yeliz Saydan, Yıldız Çapkan
BİENAL ETKİNLİKLERİ

Kasım 2020 - Ocak 2021, İzmir - Çanakkale

Çağdaş Sanat Hafızası Üzerine Birlikte Düşünmek

Portİzmir ve Çanakkale Bienali kapsamında üretilen ve bu kentlerden ilham alan sanat üretimlerinden seçkiler sunan sergiler, alanın farklı kurum ve uzmanlarını bir araya getiren söyleşi ve paneller yoluyla bir ay boyunca çağdaş sanat hafızasının sürdürülebilirliği üzerine ilham verici bir bağlam oluşturmayı hedefliyor. Güncel pandemi koşullarına ek olarak, yakın zamanda İzmir’de meydana gelen depremin de etkisiyle tüm sergi ve söyleşiler çevrimiçi olarak gerçekleşiyor. Kültür için Alan Desteğiyle

[Ayrıntılı Bilgi]

25 Aralık 2020 - 25 Ocak 2021, Çevrimiçi

Kanatlı Sözler / Katmanlar, Çevrimiçi Sergi

Kanatlı Sözler / Katmanlar, Troya Kazıları Sanat Ekibi, Çevrimiçi Sergi 7. Çanakkale Bienali, Özel Proje: Kanatlı Sözler / Katmanlar Troya Kazıları Sanat Ekibi Çevrimiçi Sergisi Sanatçılar: Burak Topçakıl, Erdal Sezer, Mehmet Erim, Ülkü Sönmez, Yağmur Elif Metin, Yeliz Saydan Küratörler: Deniz Erbaş, Seyhan Boztepe Danışman: Prof. Dr. Rüstem Aslan SAHA Derneği desteğiyle

[Ayrıntılı Bilgi]

21 02 2021 / 31 03 2021

12kernel > bir dijital arşiv/sergileme deneyimi

Küresel iklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi, plastik kirliliği, enerji krizleri, ekonomik çıkmazlar, ırkçılık, sınıflar arası uçurum, sosyal yabancılaşma ve tüm bunların en tepesinde küresel bir salgın; tür olarak kendimize kurduğumuz teknolojik uygarlığın kritik bir dönüm noktasında olduğu şüphesiz iddia edilebilir. Üzerinde yaşadığımız gezegeni bir fırtına gibi silip süpüren ve en az yarım yüzyıldır süregelen “İnsan Çağı”, öngörüldüğü üzere sayısız kurgu eserde distopya olarak tanımlanan bütün nitelik ve niceliklere sahip. 12kernel projesi insanlığın bulunduğu bu kritik eşikte kendi türüne yönelmiş bütün tehditlere karşı zekasını ve yaratıcılığını kullanarak krizler silsilesi ile başa çıkma ve hayatta kalma ihtimalini sorgulamaya ve düşünmeye davet etmek amacıyla anın güncel bir kaydını tutmaya girişiyor. / NomadMind, 2021

[Ayrıntılı Bilgi]

10 Nisan 2021

Uluslararası Poster Sergisi

7. Çanakkale Bienali özel programı kapsamında, tasarımcılar “Takımyıldız” başlığı ve kavramsal çerçevesi üzerinde üretmeye davet edildi. Bu poster sergisi, dünyanın dört bir yanından 45 tasarımcının üretimlerini bir araya getiriyor.

[Ayrıntılı Bilgi]

MEKANLAR
DESTEKÇİLER

Teşekkürler

Agah Uğur, Ahmet Çelik, Akın Yalman, Ali Akol, Anzhelika Baryshnikova, Armağan Aydeğer, Aydın Sun, Ayşegül Özbek, Burak Güç, Bürosarıgedik, Carbon 12, Ceyhun Demir Enstrüman Yapım Atölyesi, Ciné Tamaris, Dada Neşeli Fikirler Atölyesi, Eray Ergeç, Faselis, Fatma Gezer, Fecri Polat, Galeri Akıncı, Galeri Nev, Ghislain Vidal-Giraud, Halil Altındere, Hou Hanru, Hüseyin Harput, İSEM Mimarlık ve İsmail Erten, Kathrin Becker, Kibriye Boztepe , LambdaLambdaLambda, Maria Lind, Mehmet Erim, MOMus – Museum of Contemporary Art, Murat Çetin , Mustafa Kansu, Mustafa Mete, Nicoleta Andrei, Niyazi Önen, Nursac Sargon, Özgür Demirci, Petra Diehl, Rıdvan Demirhan, Rıdvan Gölcük, Sabire Susuz, Selami Harput, Syrago Tsiara, T. Fatih Şahin, Tolga Özbek, Yıldız Çapkan

GÖRSELLER
Bm