TR EN

Ahmet Yiğider

İNCİR, İNSAN, TOPRAK

Çoğunlukla, duyusal bağ kurduğu aromatik ahşap türlerini kullandığı heykel pratiğinin yanında Ahmet Yiğider, duyu ve genelde koku duyusunu merkeze alan disiplinler arası çalışmalar yapmaktadır. Kokular, gözle görünmese de doğanın ve canlılığın en belirgin izlerinden birisidir. Yiğider, canlılara ait kokuları gaz kromatografisi - kütle spektrometrisi (GC-MS) * gibi yüksek teknoloji içeren bilimsel yöntemlerle analiz ederek sanat üretimi için provakatif bir deneyim alanı yaratır. Bazı tam-sosyal (eusocial) canlı türlerini merkeze alan ve bu canlıların kendi türleri içinde her türlü iletişimini sağlayan sinyal kodları mahiyetindeki kokuları analiz eden disiplinler arası çalışmalarını sürdürmektedir.
“İncir, İnsan, Toprak” sanatçının 9. Çanakkale Bienali kapsamında “The FeHAN” isimli tarihi mekanda sergilenen aynı adlı duyusal projesinden ismini almaktadır. Bu enstalasyon; boşluğu, pamuk ipliğinden sarkıtlar ve koku molekülleriyle böler. Bienal sergisinde ayrıca sanatçının “İncirin Elleri” isimli şiiri yer almaktadır.
Sınırları kokunun belirlediği iki çizgi arasında oluşan yol, ilerledikçe daralmakta ve izleyiciyi tek bir noktaya götürmektedir. Toprak kokusuna. Enstalasyonun iki yanında; bir tarafta her adımda toprak kokusuna dönüşen incir kokusu, diğer tarafta ise her adımda toprak kokusuna dönüşen “insan kokusu”. İncir kokusu ve insan kokusu ilerledikçe kendi karakterlerini kaybeder ve kavuşma noktasında müşterek bir toprak kokusuna dönüşür. Koku bir yandan boşluk içinde sınırları gözle görünmeyen bölgeler yaratsa da diğer yandan tüm mekâna yayılmasını engellemek imkansızdır. Dolayısıyla mekânda incir, insan ve toprak kokusu her an birbiriyle yoğrulur.
Yiğider’in gece uykusundaki bir bebeğin teninde (ağırlıklı olarak boyun bölgesinde) ebeveynlerinin izni ve kontrolünde 8 saat bekletilen nötr kumaşlar üstünden GC-MS analiziyle elde ettiği uçucu molekül bulguları “insan kokusu” karakteri için temel oluşturmuştur. Bu noktada izovalerik asit, heksanal (aldehit C-6), heptanal (aldehit C-7), oktanal (aldehit C-8), nonanal (aldehit C-9) molekülleri enstalasyondaki en temel ve baskın uçucu bileşikler olarak örneklenebilir. Yetişkin bir insan tenindeki koku özelliğine en önemli dış etkenlerden olan besin etkisi, anne sütü evresindeki bebek deneyinde saf ve özgün karakterini korumaktadır. Çünkü anne sütü, besinden tene geçen kokular konusunda muazzam bir filtreleme özelliği sunmaktadır.
Sanatçı için bebek teninden alınan uçucu bileşenlerin analiziyle elde ettiği bulgular ve genel literatür birikimi temel ve bilimsel bir baz oluşturmaktadır. Diğer yandan “misk” karakterini tüm memeli türleri için kokulu vücut salgısının estetik bir temsili olarak stilize etmeyi tercih eder. Bu anlamda “misk”, insan kokusu temsilinin bir parçası olarak uçucu molekül karşımına eklemlenmiştir.
Misk, bir erkek geyik türünün vücudunda salgıladığı ve testislerine yakın bir noktada biriktirdiği güçlü kokulu bileşenin adıdır. Asıl amacı bu türün kendi eş çekimini sağlamaktır. Söz konusu canlının genel vücut kokusu karakterine atfedebileceğimiz gibi, idrar kesesine yakın bir noktada olduğu için üreme döneminde canlının idrar kokusunda belirgin şekilde fark edilir. Misk kokusunun söz konusu geyikten veya başka hayvanlardan elde edilmesi yüzyıldan uzun bir süredir yasaktır.
Ahmet Yiğider kendi kurmaca evreninde bir varsayımla çatışır. İnsan, baskın (hatta belki işgalci) bir canlı türü olarak dünyayı, varoluşa dair soruları ve algı sınırlarının ulaştığı tüm evreni kendine ait gerçeklikle okurken; ulaştığı bilginin ve bilincin ardılı olarak da kendi türünü görmektedir. Sanatçı, insanın artık var olmadığı çok uzak bir gelecekte, yepyeni varoluşsal sorularla ortaya çıkan bilinç sahibi bambaşka bir canlı formunun, ‘incir’in gerçekliğine bürünmek ister. Bu yeni bilincin, milyonlarca yıl önce var olmuş insan türünün biyolojik ve arkeolojik değil, bilişsel kalıntılarına dokunmak; onları sezmek, görmek, bilmek arzusunu dillendirir.
* Gaz kromatografisi - kütle spektrometrisi (GC-MS) incelenen uçucu bileşiklerin moleküler yapısını anlamak için yüksek teknoloji barındıran cihazların kullanıldığı bir analitik kimya yöntemidir. Kimya, biyoloji, genetik gibi doğa bilimlerinin dışında kriminoloji gibi özel alanlarda kullanılmaktadır.

ÖNCEKİ SAYFAYA DÖN