Ayrıntılı Bilgi: https://www.atisuffix.net/
Troya Atını Etkinleştirme ve İçinden Çıkma Üzerine Varoluşsal ve Pek de Pratik Olmayan Bir Kılavuz
Stratejik altüst oluşun kalıcı bir sembolü olan Troya Atı, Türkiye’deki arkeolojik Troya Müzesi bağlamında yeniden ele alınıyor. Başak Tuna ve ATI kolektifi, Truva Atı’nın kurumsal eleştiri alanındaki mirasını açığa çıkaran ve yayan bir yayın hazırlamayı planlıyor—özellikle de müzelerdeki taktiksel önemini ve net bir çıkış stratejisine sahip olmanın gerekliliğini vurgulayarak.
Bu proje, metaforun psikolojik, politik ve taktiksel kullanımlarını derinlemesine inceleyerek, kökleşmiş kurumsal pratiklere sızma ve onları dönüştürme gücünü sorgulamayı amaçlıyor. Tartışmanın merkezinde ise, bu tür eleştirel müdahalelerin etkisini ve bütünlüğünü koruyabilmek için iyi düşünülmüş bir çıkış stratejisinin zorunluluğu yer alıyor.
Planlanan yayın, bu hassas ve çoğu zaman riskli yolu kat etmiş kişilerin kısa yansımalarını bir araya getirerek, etkili bir çıkış stratejisinin planlanmasını şekillendiren psikolojik ve stratejik unsurlara dair içgörüler sunuyor.
Bir kuruma sızma ve onu altüst etme niyeti, yalnızca stratejik bir ustalık gerektirmekle kalmaz; aynı zamanda psikolojik dayanıklılığı da şart koşar.
Katılımcılar, Truva Atı'nın içindeyken yani “karnında” yaşamanın duygusal yükünü paylaşmaya ve tartışmaya davet ediliyor—sıklıkla çift kimlikler içinde var olarak, gerçek niyetleriyle uzun vadeli çıkış planlarını dengelemek zorunda kalıyorlar.
Bu sindirimsel bakış açısından, kurumun kalbi bir iç çatışma alanı olarak görülüyor; kimileri açıkça eleştirilerini dile getirirken, kimileri uyumlu görünme kisvesi altında varlığını sürdürüyor.
Değişimi içeriden başlatmayı amaçlayan pek çok gizli ajan, dönüşümü gerçekleştirmek için doğru anı bekler; çıkışı planlamak, sızmak kadar kritik bir hamledir.
Bu kişisel anlatılar, böylesine hassas bir sürecin psikolojik ve stratejik boyutlarını vurgular. Kurumun içi, dünyadaki çarpıklıkları gözlemlemek ve analiz etmek için bir bakış noktası sunarken, çıkışa odaklanmayı da zorunlu kılar.