1944'te Yunanistan, Atina'da doğdu. New York ve Atina'da yaşıyor ve çalışıyor.
Ave Maria pek çok gerçeğin ve sayısız karşıtlığın bağlantı noktasıdır. İçinde yaşadığım dünya kişisel deneyimler ile kolektif hafızayı birleştirirken farklılıkları özetliyor. Karşıtları vurgulayan ve üçleme üzerine odaklanan Ave Maria sembolik ve evrenseldir. Her şey bir anda her yerde olur. Schubert’in Ave Maria’sının kökenlerine bakmak bizi Sir Walter Scott’ın etkileyici aşk şiiri Lady of the Lake’e götürür. Bir genç kızın duası Katolik ilahisine dönüşür. En önemli Afro-Amerikalı kahraman Frederick Douglass adını aynı kadın kahramandan alır. Ku Klux Klan bağnazlık ve ırkçılığın sembolü olarak yanan haçı markası olarak benimser. Kayıt altına alınmış olaylardan seçilen görüntüler beni derinden etkiledi. İlk kez 2003 yılında, Irak’ı bombalamak için havalanan Amerikan savaş uçaklarını kaydetmemle ortaya çıkan video Pandora’nın kutusunu patlatarak açtı ve bir diziye dönüştü. Ben boğulmuş ve kıyıya vurmuş kuzuyu kaydederken bu delice eylemin sonucunda ortaya çıkacak olan kıyımı öngürmüştüm. Bu dehşet ruhuma kazınmış oldu. Yaşlı bir Çinli adamın tek telli enstrümanı ile Ave Maria çalmasındaki anlamsızlık, bir İtalyan gencin bütün kalbini ortaya koyarak ilahiyi söylemesi düşmüş olanlar için uygun bir ağıta dönüşüyor.
Yerinden Edilmiş Ortadoğu’daki gelişmelerin haber fotoğraflarından esinlenerek yapılmış bir dizi resimin devamıdır. Gazeteci geçmişim ve çifte vatandaş olarak kimliğim hem sahadaki fotoğrafçı hem de onun süjesi ile özdeşleşmeme izin veriyor ve beni doğrudan resmin içine yerleştiriyor.
Her görüntü ile çalışır ve onu bir resme dönüştürürken onun içinde yaşıyor, yeni bir boyut ve anlam bulmasına izin veriyorum. Benim yolum bu insanları tanımak ve onların zorlu durumlarını paylaşmaktır. Bu çalışmamın arkasındaki fotoğraf Suriye krizinin başlarındaki Suriyeli bir aileye ait. Hiçliğin ortasında birbirine sokulmuş duran bu Suriyeli aile evlerini ve ülkelerini kaybetmeyi ve kendilerini bilinmezlik içinde askıya alınmış bir halde bulmayı beklemiyordu. Bu çok istikrarsız dünyada hepimiz bir gün mülteci olabiliriz. O şiltenin üzerinde oturan benim, sensin. Görüntünün ıssız arka planına, oların kurtuluşu için tek umut gibi görünen Avrupa’nın haritasını anahatlarıyla çizdim. Yerinden Edilmiş, hayatta kalmak için evlerini terk
etmek zorunda bırakılan muazzam büyüklükteki kitleyi onurlandırıyor ve belki de bize kendi korkularımızı yansıtan bir ayna olabilir.