1966'da İran, Tahran'da doğdu.

Bu çalışmam 1997 yılında Fransız İçişleri Bakanlığı’ndan yollanan ve hemen Fransız topraklarını terk etmemi söyleyen mektupla başladı (oturma iznimin yenilenebilmesi reddedilmişti). Sonra ben de bir koca (yani pasaport) bulmak için anlaşmalı evlilik yapmaya karar verdim ve ilanlar, reklamlar hazırlamaya başladım. Bende bu afişlerin birçok örneği var. Proje 1997 yılında, 30 yaşımda iken başladı ve oturma izni alıncaya kadar devam etti. Temelde bu proje Batı ülkelerinde belgeleri (oturma izinleri) olmadan (Amerika’da denildiği gibi yasadışı yabancılar) olarak kalan üçüncü dünya ülkelerinin insanları hakkındadır ve İranlı olarak (bir üçüncü dünya ülkesi) Fransa’da kalma çabalarımdan edindiğim deneyimlerle geliştirilmiştir. Ocak 2016 yılında yaptığım son afiş, Fransa’da çifte vatandaş olarak yaşayanların vatandaşlık haklarının ellerinden alınması ile ilgili tartışmaya gösterdiğim tepki olarak ortaya çıkmıştır.

Yol Hikayesi 7 - 2014

2. Bölüm
“N”
1362 - 1983
12 yaşındayken bir kitap yayınladığını söyledi.

Türkiye sınırından kaçak olarak girdiğini söyledi.

Hedefine ulaşmadan önce, yolda bir “Ermeni” olarak tutuklandı.

Çok beyazdı ve onun “tehlikeli” ve “şüpheli” bir Ermeni olabileceğini
düşündüler.

Türkler “N”i hapse attı.

ABD’ye gitmek istiyordu.

Kendisinden bir daha haber alan olmadı.

Yolculuk sırasında öldüğünü düşündüler.

Neyse bir süre sonra BMMYK yardımına geldi.

Onu bir mülteci olarak Almanya’ya göndermek istediklerini söylediler.

Kendi kendine sordu: Türkiye’de hapishanede kalmak mı daha iyi yoksa

Hegel ve Heidegger’in memleketine gitmek mi?

Onların ülkesine gitti.

10 yıl sonra onunla Berlin’de tanıştım.

İyi bir ressam.

Yol Hikayesi Paris’ten “geçmekte” olan Afgan ve İranlı kaçak göçmenlerden topladığım öykülerden esinlenerek hazırladığım bir dizi minimal performanstan oluşuyor; (benim yaşadığım yere yakın bir parkta takılan yüzlerce göçmen var; İngiltere’ye gitmek için “yoldalar”; onlara yardımcı olan
bir stk ile gönüllü çalışıyorum). “Yolda” olan insanlardan esinlendiğim bu çalışmayı halen sürdürmekteyim.
Performansların her biri benzersizdir; seyirci önünde gerçekleştirilen performansların “filmi” bağımsız bir çalışma olarak tasarlanabilir.

ÖNCEKİ SAYFAYA DÖN