İzmir’21 UCLG Kültür Zirvesi
4. UCLG Kültür Zirvesi 9-11 Eylül tarihleri arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Zirvenin ilk gününde “Katılımcı Uygulamalar” temalı odak oturumunda, CABININ’den Deniz Erbaş, Çanakkale sivil toplumunun katılımcı modelleri üzerine bir sunum gerçekleştirdi. UCLG Kültür Komitesi Özel Danışmanı Catherine Cullen’in moderasyonunu yaptığı oturumda, Meta Štular da Ljubljana’dan Rog Centre Creative Hub modelini tanıttı. Katılımcı bir modelle bir yıla yayılan kültür odaklı etkinlikler yoluyla kentin kültür politikasını tartışmaya açan “Çanakkale 2010” Projesi bundan on yıl önce UCLG (Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı) tarafından uluslararası iyi örneklerden biri seçilmişti. Geçen 10 yıllık süreçte Çanakkale kentinin kültür odaklı sivil toplum yapısında meydana gelen değişimler katılımcılardan gelen sorularla ele alındı.
İzmir’de gerçekleşen Kültür Zirvesi’ne, Birleşmiş Milletler’in 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ekonomik kalkınma, sosyal katılım ve çevresel denge olarak özetlenen üç temel ayağına, dördüncü bir değer olarak kültüre katılımın eklenmesi yönündeki talepler, beklentiler ve uygulamalar damgasını vurdu. Zirvenin bitiminde yayınlanan “Kültür İnsanlığın Geleceğini Kuruyor” başlıklı İzmir deklarasyonunda, 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada, kültürün temel önemine ve bu bağlamda yerel yönetimlere düşen sorumluluklara vurgu yapıldı:
“Zirve, doğayla uyum, geçmişle uyum, birbirimizle uyum ve değişimle uyumdan oluşan yeni bir kavram olarak “döngüsel kültür” aracılığıyla “başka bir kültürün mümkün olduğunu” gösterdi. İklim krizi, insanlığın doğa ile sürekli bir çatışma içinde olduğu varsayımının sonucudur. Gerçekte, doğa yalnızca bir kaynak değildir. Doğa ve tüm türlerle uyum içinde yaşamayı çok hızlı bir biçimde öğrenmeliyiz. Geçmişle uyum vazgeçilmezdir: bizden önce yaşamış kültürleri anlamadan kültürün geleceğini tasarlamak mümkün değildir. Birbirimizle uyumumuz hayata geçmelidir: Bu, doğanın haklarına saygımızla güçlenen, hayatın her anında temel bir ilke olarak demokrasiyi ve eşit vatandaşlığı garanti altına alacak olan içermeyi dikkate almak demektir. Değişimin hakkını vermeyi gerektirir: kültürel evrimin hem genç nesillerin yaratıcılığıyla, hem de doğadan aldığımız ilhamla beslendiği kuşkusuzdur olmalıyız.”