1965'te Manila, Filipinler'de doğdu. Manila'da yaşıyor ve çalışıyor.
“İleri Gidilmez, Geri Dönülmez” çıkış noktaları olarak psikolojik ve duygusal karmaşayı ve Martin Heidegger’in “varoluşsal evsizlik” durumunu kullanıp, insanın fiziksel ve hayali olanın boşluk
içindeki kesişmelerine dair deneyimini araştıran çok kanallı bir video enstelasyonudur. Gerçek ve hayali göçmen hayvanların görüntüleri, Gregoryen ilahilerinden, Müslümanların ezanlarından alınan kayıtlar, çevrimiçi haberlerin arasına oldukları gibi yerleştirilmiş çeşitli akustik enstrümanlar gibi çok farklı ve değişken kaynak ve malzemelerden elde ettiği sesleri birlikte kullanan “İleri Gidilmez, Geri Dönülmez” mitolojik, hayali ve gerçek dünyanın – zaman ve mekan içinde çarpışan, birleşen ve bozulan, senin, benim ve başkasının olan dünyanın çok katmanlılığını araştırıyor.
Malzemelerin dokusal katmanları ve anlamları şeylerin mevcut durumu hakkında kesin önermelerde bulunan önemli bir görsel ve işitsel ifadeyi ortaya koyuyor – dünyamız eşi benzeri görülmemiş çevresel hasarlar, küreselleşen terör, çökmekte olan ekonomiler, iç savaşlar ve terör eylemleriyle lanetlenmiş durumda. Liste uzayıp gidiyor. Bu kadar şaşırtıcı bir biçimde gerçekleştiğine daha önce asla tanık olmadığımız göç dalgalarının ekosistemler ve insanlar üzerinde neden olduğu derin etkilere bakmayı seçebiliriz veya seçmeyiz.
On yıl önce boş mermi ve av tüfeği kovanları ile sanat eserleri yaratmaya başladım. “Balistik”
mecra kullanımım babamı 4 kurşun ile kaybettiğim kişisel bir travma ile başladı. Yaratıcı
sürecin bir yerlerinde kendimde travmanın ızdırabını ve saplantısını, acıya ait nesneyi (mermi)
varoluşa karşı şiddet üzerine derin düşünceler uyandıran sanat eserlerine dönüştürerek
yaratıcı enerjiye kanalize etme gücünü buldum. İşlerim, şiddetin politikası ve eziyetin
dinamiğine, yani travmaya olan içgüdüsel yaklaşımlara odaklanıyor.
Bu iş topluluğu, Çanakkale’nin Yankıları ve Dördüncü’nün Upuzun İzi, beni dünyanın dört bir
tarafındaki efsanevi ve tarihi savaş alanlarına götüren disiplinerarası bir projenin parçası.
Tarihin en kanlı iki savaşına -mitolojik Troya Savaşı ve Gelibolu Savaşları- tanık olmuş
Çanakkale Boğazı’nın uzun çatışma tarihi beni büyüledi.
İşlerim 50.000’den fazla av tüfeği şişeği ve farklı kalibreden pirinç mermiden oluşmaktakullandıklarımdan
biri acaba birisinin canını almakta kullanılmış mıdır diye merak ediyorum.