Çanakkale’nin önemli simgelerinden birisi olan manolya ağacının buraya gelişi, dikilişi, büyütülüşü ve koruma altına alınışı ile ilgili bilgiler vereceğiz.
Günümüzde Çanakkale’de yaşayan sayın Hüseyin Zafer Tosun’dan aldığımız bilgilere göre konuyu aktaracağım. H. Zafer Tosun’un anne tarafı, Girit’in şirin bir kasabası olan Suda’lıdır. Suda’dan mübadele ile Ayvalık’a gelen aile bağ-bahçe ve fidan işleri ile uğraşmakta ve mübadeleyle birlikte Girit’den getirdikleri manolya ağacı fidelerini de çoğaltmaktadır. Yani Girit’ten getirdikleri Manolya kültürünü Ayvalık’ta yaşatmaktadırlar.
Hüseyin Zafer Tosun’un annesi 1933 yılında Çanakkale’ye gelin olarak geldiğinde ailesi tarafından çeyizine üç adet de manolya ağacı fidesi konulur. Damada ise bu üç fidanın Çanakkale Belediyesi’nin park ve bahçeler müdürlüğünde görevli olan ve gene Girit göçmenlerinden olan İbrahim Çapkan’a verilmesini ve manolyaların kentin farklı noktalarına dikilmesini isterler. Bu üç fidandan sadece belediye binasının bahçesinde yer alan fidan yaşamış ve bugüne ulaşmıştır, diğer iki fidan ise kurumuştur. Bu bulunduğumuz noktada yer alan belediye binası zamanla yıkılarak yeri değiştirilmiş fakat 1933 yılında bahçesine dikilen bu manolya ağacı Çanakkale’nin İskele Meydanı’nda yaşamaya devam etmiştir.
Kültür tarihimizde önemli bir yer olan manolya ağaçları şiirlerde, türkülerde sıklıkla yer almıştır. Çok nazlı bir ağaç türü olan manolya ağacının çiçeğinin yakından koklandığında dahi solduğu bilinmektedir. Bu nedenle de uzaktan izlenmesi gereken narin bir ağaçtır.
Günümüzde neredeyse bir asırlık olan bu ağaç Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescili kabul edilmiş ve anıt ağaç olarak koruma altına alınmıştır. Çanakkale Belediyesi de manevi değeri olan bu ağacı korumak ve geleceğe aktarmak için gerekli girişimleri yapmakta, toplumsal bilinç ve bilginin paylaşımı bağlamında tanıtım levhalarıyla bu ağacı tanıtmaktadır.