1968 yılında Malatya’da doğdu. İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.
Kafkas sürgününden 150 yıl sonra, Adapazarı’nda artık yerleşik hale gelmiş göçmen halkın tarihsel belleğini işinin çıkış noktası olarak
alan sanatçının çalışması, sürgünlere ve göç akımlarına günümüzde de tanık olmamızla birlikte zaman-üstü bir düzleme yerleşmekte.
Çağrılmayan Yusuf başlıklı seri, sanatçının aynı adlı resimli romanının Ceres yayınlarından çıkan Türkçe ve Çanakkale Bienali’yle eş
zamanlı Dada yayınlarından çıkan İngilizce baskısının yanı sıra farklı tekniklerden ve çok kapsamlı ara-yüz okumalarından oluşmakta.
Ana öyküde sürgünle perişan halde İstanbul’a varan Gupse’nin, oğlu Yusuf’u çaresizlikle ‘pazar’da satmasına ve hemen ertesinde
yaşadığı pişmanlığa tanık oluruz. Çağrılmayan Yusuf işte bu Yusuf’un ve soyunun serüvenidir. Bizler bu anlatıya eşlik ederken arka
planda da Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına ve yeni Türkiye’nin kurulmasına tanıklık ederiz.